ADNAN ŞENSOY KİMDİR?
Hatırıma geldikçe ekleme yaptığım için Biyografi son güncelleme Mart 2023
Anne tarafından Samsun Tekkeköy, baba tarafından eskiden Çarşamba ilçesine bağlı şimdi kendi ilçe olan Salıpazarı’lıyım. 1810’larda TERME’liymişiz
03 Ekim (H: 7 Muharrem 1405) istanbul Şişli doğumluyum. Annem ben doğduğum zaman Şişli Etfal hastanesinde yangın çıktığını anlatır hep. Yine beşikteyken abimin beni küçük kamyonuna bindirip Okmeydanı’ndaki evin balkonundan beni aşağıdaki boşluğa atmak için çalıştığını ancak kafamı demirliklerden geçirmeyi başaramadığından komşu kadının anneme seslenmesiyle annemin yetişip beni kurtardığını ve benim için ona:
-oğlum bu kardeşin bebek dediğini bu nedenle orta okula kadar abimin bana bebek dediğini de anlatır.
Yine çocukluğumda babamın amcası ve yengesinin beni çok sevdiği için kendilerinin çocuğu olmam için kaçırdığını da anlatır.
Anneme söyledim hayatımı bir gün sesli kayıt yapsın da yayınlayayım insanlara hem canlı roman hem de bir teşvik ve ibret olarak hatıra kalır diye. O da yazıyorum dedi. Kısmet bakalım bitirirse paylaşırız
1984 ile 1990 arası Şişli Halide Edip Adıvar Mahallesinde, 1990 ile 2000 arası Avcılar Firuzköy’de ikamet ettim
İlk (Firuzköy İ.Ö.O), orta (Cumhuriyet İ.Ö.O) ve lise (Süleyman Nazif L. Fen Bölümü) öğrenimini de aynı ilçede tamamladım. 2.Lise olarak İstanbul Recep Tayyip Erdoğan Anadolu İmam Hatip Lisesi fark derslerini verdim. 1. üniversite olarak ilahiyat, 2.üniversite olarak Kamu Yönetimi, 3. üniversite olarak Tarih bölümünü okudum.
4.üniversite olarak Kapadokya Üniversitesi rehberlik bölümü tezsiz, peşinden ise aynı bölümde Tezli yüksek lisans (master) olarak “İnanç Seyahatleri Kapsamında Hz. Muhammed’in (a) Veda Haccı” teziyle tur rehberliği bölümünden mezun oldum.
Üniversite eğitiminin geçici süre online olmasıyla 2022-2023 eğitim döneminde Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi İslami İlimler Fakültesinde Öğretim Görevlisi olarak görev yaptım.
ÇOCUKLUK DÖNEMİ VE DİNİ TEDRİSAT:
İlkokul döneminde sadece yaz Kur’an kurslarına âdeten birkaç hafta giderdik. Lakin ben 10-11 Yaşından sonra camideki bağımı kuvvetlendirdim.
Bunda ilkokul yaz kursunda tanıştığımız ve bize yön katan Yozgat’lı Ünal abinin , ortaokul din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenim Cem DOĞRU’nun, Ortaokul Türkçe öğretmenim Merhum Hasan hocanın ve Firüzköy Cami imam-hatibi Merhum Hacı İbrahim MADAK hocamın etkileri çoktur. Küçük yaşlardan itibaren dini eğitimler aldım.
Ortaokulda Üstaz Süleyman Hilmi TUNAHAN kurslarından birine gireyim, oradan da imam-hatip’e geçeyim istedim evdekiler razı olmadı. Güvenlikçi bir Bayram abi vardı. Birkaç defa Şeyh Abdulbaki EROL’un halifeleriyle görüştürdü. Menzil’e gidiş biletleri vs ayarladı. Annem ona da o zaman bırakmadı. Kazım hoca idi sanırım. Bir amca ile kadirilere katıldık, Ünal abiyle nur talebelerine karıştık, sofilerle Nakşilere iştirak ettik, Saadeti Ebediyye karmaşaları vs derken arı gibi her yere konduk. Adet ve örfün “DİN” diye algılandığı KUREYŞVARî bir ortamda. Dünya sahnesinde bu yaşadıklarımızın filmi yok ancak mahşer günü hep beraber izleyeceğiz inşaallah…
BİZ DİNİMİZİ KENDİMİZ SEÇTİK. BEN TAMAMEN KENDİ GAYRETİM, MÜCADELEM, SABRIM, SAMİMİYETİM, ARAŞTIRMALARIM İLE İSLAM’I SEÇTİM. BENİM GİBİ BİRÇOK GENÇ bu ortamların tek taraflı bakış açılarından sıyrıldık. O genç kardeşlerimizden birkaç tanesini anayım:
– Abdullah abi vardı her sabah gözü mor olarak sabah namaza gelirdi. Babası döverdi namaza gitmesin diye. Bir iki defa komalık etmişti. Babası iyi içiçiydi. Halbuki Abdullah abi hem okula gidiyor, hem işini yapıyor hem de babasının işlerini yapıyordu. Babası kimlik Müslümanı cumadan cumayacıydı…
– Bayram abi vardı. Evden kovuldu, dayak yedi, babası evlatlıktan kovdu, polis abisini babası getirtti bunu ikna et kitap, sohbet vs tutturmasın onu vururum diye. Silahla tehdit ediyordu babası.
– Mustafa Yıldırım abi vardı. Babası rahmetli. Amcaları bakıyordu. Ben şahidim bunların hepsine amcaları yolunu kesmişler ve bıçak çekmişlerdi. Az dayak yemedi o da.
– Tatlıcı Murat abi vardı. Babası ve annesi ayrıydı. Annesine bakıyordu hemde ibadetlerini yapmaya ve sohbet vs katılmaya çalışıyordu annesi ona demediğini bırakmıyordu.
Daha birkaç kişi daha vardı benim çevremde. İçlerinden facebook arkadaşım olanda var. YANİ EZBERE 2-3 TANE TUZU KURU SÖZDE MUHAFAZAKARIN KISSASI ile tümdengeleni değerlendirmek adaletli değil efendim. Tepkilere, yalnızlaştırılmalara, ötekileştirilmelere EYVALLAH dedim araştırdım. Koşturdum. Gayret ettim. Katlandım…
Ve şimdi hem hacı oldum hem de hoca oldum. VE BEN MÜSLÜMAN BİR AİLEDEN DOĞMASAYDIM YİNE BU AKIL VE OBJEKTİF ANALİZLE YİNE İSLAM’A KOŞARDIM. KURANIN ANLATTIĞI HZ.PEYGAMBERİN YAŞADIĞI İSLAM’A…
3-5 örnek ile İSLAM’ı anlayamazsınız. Birkaç şahsın dinden kopuk uygulamasını dine fatura edemez, bunlar üzerinden dini değerlendiremezsiniz. Bu vicdanınıza da ters gelmez mi? Çünkü peygamberlik müessesesi hariç hiç bir temsilci hakkıyla temsil sorumluğunda başarılı olamayabilir. Çok büyük bir firmanın 100 bayisinden 25 tanesi o büyük isme yakışır kalitede olmayabilir. SUÇLU O BÜYÜK FİRMA DEĞİLDİR. O büyük firmanın direktif ve sözleşmesine bağlılıkta kusur eden ve sorumluluklarında gevşeklik gösteren bayidedir. NE VARKİ BÜYÜK MARKALAR, TEMSİL BECERİSİ OLMAYAN BAYİLERİ HEMEN SÖZLEŞMELERİNİ FESHEDEREK BAYİLİKTEN, ŞUBELİKTEN ATAR. MARKASINI SÖKER BİRDE TAZMİNAT DAVASI AÇIP BORÇLU ÇIKARIR…ANCAK ALLAH MERHAMETLİDİR kişinin kendisini düzeltmesine fırsat ve imkan tanır… Kulluktan ve dininden çıkarıp atmaz.İSLAM’ı Kur’andan ve Hz.Muhammed’in hayatından anlayabilirsiniz.GERÇEKTEN SAMİMİ VE TEMİZ NİYETLİYSENİZ EFENDİM,BİR İSMİ VEYA KURUMU YANİ İSLAM’I, SADECE TEMSİLCİLERİ VEYA MENSUPLARIYLA ÜZERİNDEN DEĞERLENDİREMEZSİNİZ…Allah akıl, vicdan, gönül, ruh ve idrak verdi tüm kullarına. Herkesin yaşamı farklı ancak yaşamında kendisine sunulan ilahi imkanlar genel taksimatta merhamet üzerinedir. Her dağa uygun kar, çiçek, böcek, toz, toprak olur. RABBİM HEPİMİZİ KORUSUN SEVSİN DOĞRUYU KALBİMİZE TAŞIMAYI BAĞIŞLASIN…
Özellikle ortaokul ve lise dönemlerimde merhum Hacı İbrahim MADAK hocamdan çok ders aldım. Haftada bir de Fatih Çollak hocanın talebesi Marmara İlahiyatta o dönem öğrenci olan ve Fatih Cami baş imamı şimdi Diyanet İşleri Başkanlığı Mushafları İnceleme Kurulu Başkanı olan Hafız Osman ŞAHİN hocanın hafızlık talebesi ve Fatih Cami Osmanlı müderrisi namlı üstadı Mehmed Emin SARAÇ hocaefendinin de talebesi şimdi çilehane cami imam-hatibi Hafız Ferruh EREL hocamdan alıyordum. Müftülük kurslarına, konferans, seminer ve toplantılarına katılmayı ihmal etmiyordum. Her Cuma Avcılar ilçe müftüsü Doç.Dr. Ahmet DURAN hocamın sohbetlerini kaçırmazdım. Özellikle Kütüb-i Sitte tercümesiyle yıllar sonra bile sık sık eserini okuduğum merhum Prof.Dr.İbrahim CANAN hocanın ve özellikle Rasulullah’ın aile hayatıyla ilgili kitapları üzerinden Prof.Dr. Celal YENİÇERİ hocanın Avcılar ilçe müftülük binasındaki konferanslarını kaçırmazdım. Bunlar benim için yönlendirici etkiler sağlamıştı. Öyle mütevazı, öyle sakin ve hoşgörü dolu bir uslübü vardı ki, benim gibi o dönemde genç bir delikanlı için bu tavır çok ama çok önemlidir. Ve etkileri de hep olumlu olarak üzerimde kalmıştır. İşte gönüllere dokunmanın bir mimikle, bir cümleyle, bir tebessümle, sıcak bir ses tonuyla, sevgi dolu bir bakışla nasıl olduğunu öğrenmemi sağlayanlardandı.
Tokat’lı Merhum Hacı İbrahim MADAK hocam caminin kütüphanesinin anahtarını ortaokul dönemimde bana bırakmıştı. Ortaokulda öğlenci olduğumda merhum müdür yardımcısı Hasan hoca öğretmenlerin sigara içme odasının anahtarını bana vermişti orada vakit namazlarını kılar ve tenefüslerde vakit geçirir, sabahçı olduğumda Ben sabah okula giderdim, okuldan geldikten sonra yatsı namazına kadar Firuzköy cami kütüphanesine çekilir ve oradaki kitapları okur dururdum. Merhum hacı İbrahim MADAK hocam da her kitap azalttığımda yenilerini getirirdi. Bediüzzaman’ın Risale-i nur külliyatları, İmam-ı Rabbani’nin Mektubatları, Diyanet Kitapları, Taberi’ler, İbn’ul-Esir’ler, Kısas-ı Enbiya’lar, Fedailu-Ashab’lar, Menakıb-ı Evliya’lar, Mevlana Mesnevi’ler, Kütüb-i Sitte’ler vs derken okudukça insanlardan koptuğum bir dönem…
Neler çekti benimde sebebimle.
Bu çocuk arkasında namaz kılınırmılarla uğraştı,
bu çocuğun okuduğu ezan geçerli olurmularla uğraştı,
bu çocuğun sohbetinden ne olurlarla uğraştı…
Hacı İbrahim MADAK hocam, vakit namazında mihrabı bana ilk emanet ettiğinde 9-10 yaşındaydım. Benim için dönüm noktası olan bu ilk imamet değil de ilk imametim sonrası cemaatin tepkisiydi: 2 Ses vardı:
1.ses: Bunun arkasında namaz kılınmaz, namaz geçersiz diyen belli bir yaş ve yaşam tarzı sonrası cami ve cemaatle tanışan kesim ki bu kesim neredeyse beni soğutacak ve bu yoldan koparacaktı
2.ses: Sahiplenip tebrik eden Hacı İbrahim MADAK hocam başta olmak üzere, ilköğretim din öğretmenim Cem Doğru, müezzin Özkan abi , Bulgar Muhaciri Pehlivan dede, Muşlu abiler ve birkaç hacı baba. İşte bu şefkatli ses benim hoca olmamın dönüm noktasıdır. İNSAFLI olalım GENÇLER geleceğimiz. GELECEĞİMİZ kararmasın aydınlık olsun nur olsun AŞKOLSUN…İLAVETEN BİR NOT: Mekke’nin fethinden sonra Cerm kabilesi İslâmiyet’i kabul etmek üzere Hz. Peygamber’e(ﷺ) bir heyet gönderdi. Amr b. Selime’nin Sahîh-i Buhârî’deki rivayetine göre bu heyette Amr’ın babası Selime de bulunuyordu. Hz. Peygamber(ﷺ) onlara namaz hakkında gerekli bilgileri verdikten sonra içlerinde Kur’an’ı en iyi bilen kimseyi imam yapmalarını söyledi. Kabilede Kur’an’ı en iyi bilen Amr olduğu için, o sıralarda altı veya yedi (Buhârî, “Megazî”, 53 ), bir rivayete göre yedi veya sekiz (Ebû Dâvûd, “Salât”, 60) yaşlarında bulunmasına rağmen imamlığa geçirildi. Hayatı boyunca kendi kabilesinde imamlık görevine devam ettiği ve cenazeleri yıkadığı kendi ifadesinden anlaşılmaktadır.
REF1:
REF2:
Sonraları merhum Hacı İbrahim MADAK hocamın teveccühüyle henüz orta okul yıllarımda minarede ezan okuyor, mihrapta namaz kıldırıyor ve cami kütüphanesi ekseninde vaaz ve sohbetler icra ediyordum.
MERHUM HACI İBRAHİM MADAK HOCAM İLE SON ÖNEMLİ HATIRAMIZ ONUN EMEKLERİNİN NETİCESİ BAKIMINDAN ÖNEMLİ O YÜZDEN PAYLAŞAYIM.
Bu yazıyı ona atfen yazmıştım:
CANIM HOCAM HACI Ibrahim Madak HOCAM. Tokat Turhal Kat köyünden…
Ömer Döngeloğlu hocam ile imam hatipten arkadaştı.Allahﷻ sana rahmet eylesin. En son beylikdüzü müftülüğünde görevliydi. Benimle bağı firüzköy merkez camiinde başlamıştı. Güzel müslüman, babacan rehber, ihlaslı ve gözü yaşlı mümindin. Caminin ihtiyar birkaç kodomanı camiden kovmaya çalıştıkça beni 9 Yaşında camiinde müezzinliğe 11 yaşında mihrabta imamlığa geçirdin. Hatalarımda kolladın, günlerce saatlerce teke tek özel ders verdin. Daim motive edip güç verdin. Cami kütüphanesini bana anahtar ettin kitapları bitirdikçe alıp yerine getirdin. Ve bugün öğrendim ki uzun zamandır mücadele ettiğin kanser seni Rabbine kavuşturmuş dün. 15 Eylül…
Yüzlerce anımız, bayramlarda telefonlaşırken hâlâ onore eden gurur veren motive eden sözlerin hatırımda. Hep Hocam diye hitap eder ve hep razı olduğunu söylerdin. Tevazu ve ideal sahibiydin.
Ama unutamadığım anın 3 Mart 2015 Medine’de Ravza’nın karşısında her zaman yaptığım gibi Rasulullah’ın(ﷺ) önünde Kur’an okuyup grubuma sohbet verdiğimde kenarda göz yaşlarıyla beni izleyen senin tevafuken orada olup beni dinleyip göz yaşlarınla sarılmamızdı…
Buraya bu yazı not olarak kalsın ki okuyan sana da dua etsin Allah(ﷻ) senden razı olsun Hacı İbrahim MADAK hocam.
BAŞTA TAEKWON-DO VE FITNESS VE KICK BOX
İlkokulda Beşiktaş Spor Klübü Fulya tesislerinde miniklere katılmış ama seçilmemiştik. Sonrasında Lise yıllarında Firüzköyspor’da birkaç ay oynadım sağ kanatta. Bir yandan Vahyettin YILDIRIM hocamın spor okulunda hem Taekwon-do yapıyorum, arada birkaç ay body boulding ve birkaç ders kick boks katılıyorum.
Yoğun aktiviteler . Vahyettin hocam babacanlığıyla hep kolladı beni. Diğer alanlarda bana destek çıktı. Pum kemer (kırmızı siyah olarak) ara verdiğim Taekwon do’ya lisanslı Siyah kemer 1.dan yapmamı sağladı.
2019 Yılında Hac ve Umre’de kapanınca çalışmalarıma bir de fitness’ı ekledim yine . Devam ediyorum. Güçlü mümin zayıf müminden hayırlıdır hadisiyle amel etme zamanı.
Fatih Belediyesinde Kano ve okçuluk eğitimi de aldım.
Detaylar SPOR FALİYETLERİM sayfamda:
http://www.adnansensoy.com/spor/
LİSE YILLARINDAKİ YILLIKTA SINIFIN HOCASI
Lise 1 yılı benim boşlukta olduğu bir dönem yaşattı. Neydim ne olacaktım. Ortaokulda şekillenen kimliğim mi, yoksa güncel akımlara mı kaptıracaktım. O bir yılın sonunda o ortaokuldaki yüce ideal ve hedeflere odaklanan adnan olma kararımı netleştirim. Öyle ki Mayıs 2001 yılı lise sonundaki okul yıllığında şu arkadaşlarımın yazdıkları size durumu özetleyecektir:
Lisedeki okul müdürü Abdullah ALP hocanın oğlu Fatih ALP sınıf arkadaşımdı. Onun başka sınıftaki arkadaşı Yalçın YAVUZ ile tanışmıştık. Fatih ve Yalçın gitar konusunda yetenekliydi. Hatta şu aralar Yalçın YAVUZ‘un SÖYLEYEMEDİKLERİM isimli albümü bile var. Fatih, Aykut KUŞKAYA’nın Necip Fazıl KISAKÜREK’in KALDIRIMLAR şiiri üzerine yaptığı kasetini getirmişti bir vakit hatırlıyorum. Fatih ve Yalçın ile bir gün Cağaoğlu’na gitmeye karar vermiştik. Beraber Sultan Ahmed Camiinde namaz kılacak Ayasofya’da namaz kılabilmenin hayalini kuracak ve Yusuf İslam (Cat Stevens) oraya Son Peygamberin Duaları isimli kasetini imza için gelmişti oraya gidecektik. Gitmiştik. Kendisiyle birkaç kelimelik ingilizcemizle tanışmış, konuşmuş ve elini de öpmüştük. O zamanlar çok değerli şeylerdi bizler için o tebessümler. Okulu nadir kırdığım bir gündü. İlk defa sirkeci trenine binip gittim o zaman galiba. O kasette SALAVAT kısmını sabahlara kadar dinlediğim olurdu.
RADYO SOHBET PROGRAMLARIMA BAŞLAMA:
Yalova Bağlarbaşı’ndaki komşularım hatırlarlar; HALVET’te ŞÖHRET olur derlerdi. Dini yaşam tarzım sebebiyle evden ayrılmak durumunda kaldım. Neydi tarzım. Sadece adetten gelen İSLAM’ı hazmedemeyişim.
Düğünlerde meydanda halay çekecek, dans edecek, masalarda kadehleri boş çevirmeyecek, dansözlere eşlik edecek sonra Kandillerde tövbe edip 7 cami gezip günlük kaza kılacaksın, Cuma namazı kılıp kaçacaksın, cenazelerde duaya katılacaksın , Kur’an’ın ve ilmin ne dediğini okuyup okuyup durmayacaksın derinleşirsen kafayı yersin. vb ile ritüellere sıkıştırılan bir tarzı benimsememiş olmam. Daha neler neler annem bu satırları görse ağlar ağlar durur. Dayaklar yedim, hakaretler yedim, iftiralar ve ithamlar yedim, ötekileştirildim, psikolojik zorbalık ve baskı gördüm. Ailemden, akrabadan, sokaktan, çevreden.
Ah yıllar. Elhamdulillah bu zor süreçlerde ayağımız kaymadan bizi kurtaran ALLAH(ﷻ)a…
Nefes alacak yer bırakmamışlardı. Tek suçum kendimi Kur’an ve sünnetin anlattığı İSLAM’ı öğrenmeye ve yaşamaya adama hevesimdi. Detayı mahşer günü sergilenir. Allah(ﷻ) hepimizi bağışlasın. Sonucunda artık terki sıla icap etmişti. Bir kaç defa evden kaçıp Mekke’ye yürüye yürüye gitmeye çalışırken annem yakalamıştı merdivenlerde sırt çantam; geceleri ev halkı ışıktan rahatsız oluyor diye mum ışığında okuduğum, gündüz de balkonlarda sessizce defalarca okuduğum yeşil matbu Ali Fikri Yavuz hoca mealli Kur’an’ım; ve şuanda annemde olan meşhur yeşil seccademle yakalanıyordum her seferinde annem tarafından. Her yakaladığında anne hakkını öne sürer ve :
-nasıl gideceksin Mekke çok uzak; dediğinde :
-Gidemezsem o yolda ölürüm derdim.
İlahi hikmet kim der yıllar sonra o yolun yolcusu değil hizmetkarı olacak kadar gitmek nasip olacak…
Gel zaman git zaman derken annem sonunda Yalova’da Bağlarbaşı’nda okumakta olan abimin yanına beni gönderdi. YALOVA’da Bağlarbaşı’nda abimin yanındaki boş betonlu odada o meşhur yeşil seccademin üzerinde tek başıma kışı geçiriyor ve Allah(ﷻ)ın emaneti almasını ümit ediyordum. Derken komşu çocukların abime ziyareti gelip gittikleri bir zamanda tevafuken karşılaşıp tanıştık. Bizi Allah(ﷻ) sevdirdi demek ki onlara komşular tanımaya bilmeye başladılar. Biraz meczup biraz abid bir çocuk diye Komşular artık eve yemek vs getiriyorlardı. Ben Firuzköy cami kütüphanesinde bulduğum ve Yalova’daki Bağlarbaşı’ndaki evin yakınında bulunan Hacı Hasan Sert camideki imam İsmail TARAKLI hocam tarafından hediye aldığım Şeyh Muzaffer OZAK ‘ın İrşad isimli kitapları ekseninde sohbetler yapıyordum. Tesiri Allah(ﷻ)tan. O sohbet metinlerim geçen eski bir çantamdan çıktı. Paylaşayım en aşağıda bana bir anı size bir feyz olur diye: Orada Selefi grupların sohbetlerine, kadiri toplantılara, rüfai ve uşakilere iştirak ettim. Aklıma gelmeyen birkaç gruba daha. Sonra Firüzköy’den ilköğretim arkadaşım Kasım TAŞKIRAN’ın vasıtasıyla Dolunay Fm isimli radyodan haberdar olmuştum, radyoya metinler göndermeye başlamıştım. Her ilim meclisine ve irfan halkasına katılmaya gayret ettiğim zaman diliminde henüz 15 yaşındayken yazılı olarak ve arada telefon bağlantılarıyla katıldığım 108.0 Dolunay Fm tarafından 2001 Kasım radyo sohbetleri yapmam sahibi Mustafa DURSUN bey tarafından istendi. Birkaç ay arada annemi ziyarete Avcılar’a geldiğimde Kasım beni aradı ve radyoda Mehmet DURSUN’un beni sürekli arada anons ettiğini ve kendilerine ulaşmamı istediğini ifade etti. Neyse telefon ettik. Mehmet DURSUN dedi ki program yapmanızı önermek istiyoruz yazılarınız ve canlı telefonlarınız çok etkileyiciydi. Burada radyoya üst kaynarca Pendik’e gelir misiniz görüşelim diye. İmkan yok. Ortam uygun değil aile açısından gerginlik hat safhada neyse ki Kasım ayarladı beraber radyoya gittik. O zaman inşaat halindeki bir binada. Mustafa DURSUN bey geldi radyo sahibiymiş. Dedi ki dini çocuk programı hafta sonları yapar mısınız hocam? Dedim ki çok uzaklardan geleceğim Yalova Bağlarbaşı’ndan vs sadece çocuk programı için gelmeyi düşünmem lakin bana sohbet programı ayarlarsanız öyle geleyim değsin dedim. Tamam dediler sözleştik. Tabi maddi olarak hiç bir konu geçmedi Kasım da biliyor. Hafta da üç gün sohbet edeceğim Yalova Bağlarbaşı’ndan gideceğim imkan yok. İsimlerini hatırlamadığım sonradan bana da ulaşmamış olan Yalova Bağlarbaşı’ndaki komşular bana yol paraları ayarlamışlardı arada da annem üç-beş gönderirdi radyo sohbetlerine gidip geliyordum. Şöyle ki Yalova Bağlarbaşı’nda abimin kaldığı mahalle oraların en varoş mahallelerinden tepenin üstünde bir yerdi. Oradan imsak vakti girer girmez karanlıkta yürürdüm minibüslerin geleceği ilçe merkezine ben yoldayken ezan okunurdu öyle. Sonra oradan minübüsle iskeleye, iskeleden kartala vapurla. Kartal’dan pendik alt kaynarcaya tren ile. Alt kaynarcadan üst kaynarcaya ise yürüyerek… Radyo para vermiyordu ben de istememiştim. Böyle konularda bir şey istemek hep beni çok utandırmıştır ve istememişimdir. Aradan 20 yıl geçti değişen bir şey yok. Ne radyolar, ne televizyonlar, ne yayınevlerinden ısrarla para talep etmedim. 2012 Kanal 7 Ramazan programı hariç ve Özel Fm 2008 yol ücreti bir kaç ay hariç hiçbirinden bir ödeme gelmedi. Gerekmez de ben Rabbim için bibedel hep gayret ettim böyle de devam edeceğim. En büyük sermayem ihlasım bunu böyle korumaya devam edeceğim.Sonra Avcılar’a geri döndüm bir kaç ay. Üniversite sınavları vs için ve kaldık. Ama öncekilerden çok daha ağır ve zor süreçler yaşadım. Sınavlar açıklanana kadar daima nafile oruçlu olduğum bilinerek sıcakta ütüde, arada bahçede, konu komşu inşaatında, bina girişi kuyuda vs çalıştırılmalar, hakaretler, dayaklar, tehditler, aşağılanmaklar.Avcılar Firüzköy caminde müezzinlik ve bazen imamet yaptırırdı merhum Hacı İbrahim MADAK hocam. O caddede işten camiye koştura koştura gider ezanı okur mücadele ederdim. Pes etmedim.Camiden dönerken bazen komşu Safran marketin hacı dedesi ile sohbetler ederek yürürdüm. Safran dede diye ismi hatırımda kalmış. Onların hayat tecrübesini dinlerdim. Bazen Pehlivan dedeyle ve bazen ismini hatırlamadığım diğer yaşlı amcalarla. Yani yaşıtlarımdan çok yaşlı hacı amcalar ve hacı dedeler benim arkadaşımdı. Onların dünya görüşleri ve tecrübeleri benim için çok anlamlı olmuştur hep. Çok şey de katmıştır dünyaya bakış açım adına.Dolunay Fm’de haftada üç gün sohbet programları yaptığımda 15-16 yaşlarımdaydım. Ama sohbet konum hep ölüm, kabir, mahşer, hesaptı. Radyonun konser organizasyonları olurdu. Ücretsiz giderdik. İlahi sanatçıları ilahi okur. Sonra biz çıkar sohbet ederdik. Yanlış hatırlamıyorsam radyo teknik görevlisi ve programcısı Kamber Gökçe isimli bir abi vardı. Konserlerden birinden bahsederken bana izleyicilerden birinin : “işte öldüren adam geldi” dediğini hatırlıyorum. Yani hep konum buydu. İrşad isimli kitap ekseninde sohbetler yapıyordum ve onun konusu da genelde buydu o zamanlar. Hatta ilk sohbet konserine katıldığımda sunucu beni takdim ettiğinde sahneye : İşte o sohbetlerini dinlediğiniz adnan hocamız. Gencecik bir delikanlı ama yüreği şöyle böyle vs diye iltifatlarla sahneye aldığında beni görünce “bu mu adnan hoca ama bu çocuk” diye şok olup bayılan gördüm. Kimse o kadar ağır bir konuda böyle bir çocuk beklemiyor. Ama neler yaşadığımı ve Rabbimin bu yaşadıklarım içerisinde beni nasıl olgunlaştırdığını da bilmiyor. İlk dönemlerde sohbetlerimde kendimi tutamaz ağlardım. İntihar haram olmasa belki onu da düşünürdüm. Hayatta herkes tarafından itilmiş, herkes tarafından dışlanmış, kimseye zararı olmadığı halde itilmiş kakılmış bir çocuk olarak Allah dedikçe Rasulullah dedikçe göz yaşlarıma hakim olamazdım. Firüzköy cami kütüphanesi benim halvet alanım gibiydi. Bir keresinde Firüzköy cami kütüphanesindeyken Muş’lu bir abi geldi yanıma. Oturdu. Oradaki çocuklarla yaptığım sohbetin ortasında beni böldü ve dedi ki: Ağlaman için sana para mı veriyorlar da ağlıyorsun. gibi sözler söyledi. Günlerce ağladığımı hatırlıyorum. Annem hatırlar o günleri. Bir derdin mi var neden ağlıyorsun demesi gereken 40’lı yaşlardaki bir adamın, cami kütüphanesini kendine yurt edinmiş bir 15-16 ‘lı çocuğa söyledi söz çok yıkıcıydı. Bir tane beyaz sakallı ve sarıklı emekli komutan vardı. İbrahim Madak hocam bana ezanı bıraktığında ben cami hoparlörünü açmaya çalışırken beni iter ve koşa koşa gür ama makamsız salt sesiyle ezan okurdu. Dışlardı beni. Yani hatırladıkça yazdığım için daha neler neler geliyor hatırıma ama özeti şuydu. Allah’tan başka anlayanım yoktu, soranım yoktu, sahiplenenim yoktu. Özeti buydu. Ta ki medreseye yerleşene kadar bu hallerim devam etti. Ondan sonra dıştan dışa değil içten içe ağlamayı öğrettim kendime. Artık hep için için ağlıyordum. Ağlamamı sadece sahip çıkamazsa gözlerim sızdırır, ama daima ruhum ve yüreğim bilirdi.
2010-2011 Sezonunda Show Tv siyaset meydanında sabit katılımcı ve konuşmacıydım. Videolarım youtube kanalımda ve web sitemin Televizyon Programlarım sayfasında var. Orada Ercan abi isimli bir abi vardı. Kanalın servis aracı bir gün yine beni alıp Kadir Has Üniversitesinde olan yayın platosuna götürürken araçta sordu. Adnan hocam kusura bakmazsan yaşını sorabilir miyim. Çünkü çok ağır başlısın yaşın ileride izlenimi veriyorsun ama yüzün gözün sanki çok daha genç gibi dedi. O zaman 25 yaşındaydım galiba. Söyleyince çok şaşırdı. Senin yaşındaki bir insanın coşkulu olmalı hoplamalı zıplamalı vs diye iyi niyetle yaşıma göre neden olmadığımı söyleyince şu yaşıma kadar yaşadıklarım hızlı yaşamamı sağladı. Erken olgunlaştırdı. Bir çok şeyi çok erken yaşadım. Ondandır abi demiştim. Takdir etmişti. Rabbimden razıyım. Her zaman dediğim gibi…
2001’den 2002’ye kadar haftada üç gün orada, 2003’te Boğaziçi fm’de her Cumartesi akşamı saat 21.00’den Pazar sabah 06.00’a kadar sadece Rasulullah’ı(ﷺ) anlattığım radyo sohbetim vardı, sonra ise 2005’ten beri de 103.2 Özel Fm’de aynı çizgide radyo sohbetlerime 2001 Yılından itibaren yaklaşık 19 yıl devam ettim.2005’ten bugüne 103.2 Özel Fm ‘de Hz.Peygamber’i(ﷺ) ve Sahabe’yi GAFLETTEN KURTULUŞ isimli radyo programıyla anlatmaya devam ettim. Mart 2020 ‘de radyo sohbetleri noktalandı. Ülke genelinde birçok bölgesel ve yerel radyo kanalı eski radyo kayıtlarımı yayınlamaktadır .
19 Yıllık radyo sohbetlerimin arşivi için:https://app.box.com/s/zf2ypzzs1kd7u9givend
MEDRESE VE İLAHİYAT:
Radyonun umre grubuyla 2002’de ilk umre görevim nasip oldu. 34 Günlük tam Ramazan umre görevimde Medine’de Hasan Abdurrahman isimli bir Suud’lu zengin ile tanıştım. Londra’da yaşayan eşi Kosovalı olan bu insan beni çok sevdi. Onunla babun’nisa kısmındaki küçük alanda Rasulullah’ın(ﷺ) kabrinin yanında tanıştık. Evine götürdü, ailesiyle tanıştırdı, harçlıklar, hediyeler vs derken Medine İslam Üniversitesinde okumamı önerdi. Hocalarıyla tanıştırdı. Medine’de kal. Evin eşin aşın bizden dedi. Annemle konuşup karar vereyim dedim. Annem asla ve katta izin vermedi. Hasan Abdurrahman kararımdan dönersem aramamı istedi. Medine kapısı açılmıştı kapattık. Umre dönüşü Ailevi sebeplerden ötürü eve dönemedim. Ailevi sebeplerden akrabalarda beni sahiplenemediler. Kimsesizdim yani özetle. Gerçi öz ablam gibi gördüğüm Fatih’ten Nuriye abla, Kurtköy’den Hatice abla, Besire abla, Esenyurt’tan Ayşe abla gibi bazı ablalar yalnız bırakmamaya maddi ve manevi desteklemeye çalıştırlar. Ben de gayretlerime bu desteklerle devam ettim. Radyo dinleyicilerimden Şaban ÖZER abi başta olmak üzere bazı ablaların, abilerin evinde kalıyordum. Bir takkem var namaz ve sohbetlerde taktığım, bir eski aç kapa nokia telefon, bir de uzun bir paltom ile biraz çamaşır. Şaban ÖZER abilerde kaldığımda hanımı Hatice abla annem gibi hizmetlerimi görmüştü. Bir ara hasta olup birkaç gün onlarda kaldığımda evladına bakar gibi bakmıştı bana. Bu arada diğer abla ve abiler ziyaretime gelip yoğunluk oluştururdu bir kere bile bana mısın demedi. Hep dua ile anıyorum o ikisini ve üç kızları olan kız kardeşlerimi. Kestirme yolla özet ancak böyle. Neyse abilerdi, ablalardı. Onlar da her ihtiyacıma koşuyorlar ben de onlara sohbetler veriyordum. Annem benim durulmayacağımı görünce oğlu Ezher Üniversitesi’nde okuyan biriyle tanışıp beni de oğluyla görüştürdü. 1-2 Aya onunla Mısır’a gidip yerleşecek gönlümdeki azme orada devam edecektim. Uçak bileti alıp vizeye başvuru aşamasında annem benden ayrılığın hayaline bile dayanamadı beni yine. Ah bu analar var ya bu analar…
Sonra yurt içinde çözüm aradık. Hafız Ferruh EREL hocamın kursuna yerleşeyim istedik. Onunla konuştuk. Yine aile içi sorunlar ters gitti bazı şeyler. Sonra teyzemin Fatih ilçesinde katıldığı sohbet halkaları vardı. Nihayetinde birkaç kursa başvurduk Şeker AYDIN teyzem ve arkadaşı Gönenli Mehmet Efendi nin manevi kızı Fatma teyze vasıtasıyla. Lakin yaşım 18 altı olduğu için ailesiz kimisi almak istemedi, kimisi de 12 yaş üstü diye almak istemedi. Nihayetinde son dönem osmanlı müderris ve şeyhlerinden Şeyh Hacı Ali Haydar Ahıskalı efendi hazretlerinin yolunda Şeyh Mahmud USTAOSMANOĞLU ‘na (İsmailağa cami) bağlı bir kurs kabul etti. Hem ders alacak hem sohbet ve ders verecektim. Ramazan BALIM hocam sahiplendi, masraflarımızı karşılattı, abiliğini de esirgemedi. Bana iyi niyetle de olsa ablalar, evler, konserler, radyo aktiviteleri vs bırakmamı istedi. Benli Zeynep abla diye oğluyla sürekli gelip giden bir abla da benzer bilgiler paylaşınca ben de bir yolunu bulup imtihan ettim ve ara verdim. Gerçi bazı ayrılıklar ve terkler yanlış yorumlara ve algılara sebebiyet verdi. “Allah ve Rasulune(ﷺ) çağırdığım ve sadece bunu anlattığımda beni dinleyin aksi takdirde kaale almayın;” dediklerim ilk imtihanımda döküldüler. Ben de hocamı dinledim. Bazılarını terk ettim. Bazılarına ara verdim. Asıl ayrılığı ise askerdeyken yapmayı planlamıştım. Böylece askerlik sonrasında Allah(ﷻ) için yeni hedeflere daha ihlaslı ve samimi yoldaşlarla ilerleyebilirim diye düşünmüştüm. Ramazan Hocam işte bu ilk medrese aylarında tüm sohbet etkinliklerimi bırakmamı isteyince hepsini bıraktım. 2-3 Ay sürdü bu zaman dilimi. Bu zaman diliminde hocamdan ders alıyor, çocuklara ders veriyor bazı yerlerde de sohbet ediyordum. Sohbet hocası diye tanıtırdı beni. İsmailağa Cami istiharecisinden ve hocamdan sohbetlere yeniden başlamam konusunda izin tekrar verilince yeniden kaldığım yerden radyo, sahne ve ev sohbetlerine devam ettim. Medresede kimsesiz kaldığım zamanlarda birkaç defa üzüntü etkisiyle hastalandım. Sinüzit vs ilk defa oldum. En yakındaki devlet kliniğine gittim ama antibiyotikler yüklediler bir sürü düzgün de bakmadılar. Radyo sohbetlerinde pazar sabahları Eyüp Sultan camiinde sabah namazından sonra tanışmak isteyen gelsin sohbet ederiz çağrılarıma uyarak camiye gelip tanıştığım ilk dinleyicilerimden Sedat ÇAYLAK kardeşim, Kamil ÖNDER abi ve Salih DAŞBAŞ abi geldiler hep geldikleri gibi. Kendi özel doktorlarına götürdüler arabalarıyla, tedavimi üstlendiler, ilaçlarımı aldılar, yedirdiler, gezdirdiler. Allah(ﷻ) için gayret edince Allah(ﷻ) kendisi için seni seven ve seveceğin insanları yığıyor etrafına aynı kandan olmasan, akraban ve hemşehrim olmasa bile…
Meryem Suresi 96. Ayet vb bir çok ayeti hayatımda yaşadım:
Meryem Suresi 96. Ayet
اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَيَجْعَلُ لَهُمُ الرَّحْمٰنُ وُدًّا
İman edip de iyi davranışlarda bulunanlara gelince, onlar için çok merhametli olan Allah(ﷻ), (gönüllerde) bir sevgi yaratacaktır.
O kursta bana özel oda, imkanlar vs. 2002 Aralık-2004 Mayıs arası yatılı olarak Osmanlı usûlü Sarf-Nahiv (Emsile, Bina, Avamil, Maksud, İzhar) vs Klasik medrese eğitimimi ilahiyat okurken merhum Bayram Ali ÖZTÜRK hocanın talebesi muhterem Ramazan BALIM hocamdan beşyüz evlerde medrese-i mahmudiye’de icra ettikten sonra A.Ü. İlahiyat Fakültesinde eğitimimi tamamladım. İkinci üniversite olarak da Kamu Yönetimi okudum.
Hali hazırda son dönem osmanlı müderris ve şeyhlerinden Şeyh Ferşadzâde İbrâhim Hakkı (Ferşad Efendi) hazretlerinin talebesi Trabzon Çaykara’da doğup Erzurum Pasinler’de yaşayan Çöğenderli Hacı Salih efendinin oğlu İstanbul Vaizi merhum Hacı İsmail Fakirullah (BİLGİN)’in oğlu İstanbul Mihrimah Sultan Cami uzman baş imam-hatibi Hafız Hacı İbrahim Hakkı (BİLGİN) hocaefendiden tashih-i huruf ve tillo usulü ulumu islamiye tahsiline devam ediyorum. Aynı zamanda Şeyhulkurra Hafız merhum Mikdat Temiztürk hocadan icazetli olan hocamdan Kur’an kıraat ilimlerinden meharici huruf, tashihi huruf, talim alıyorum.
ANNEMİN BANA HEP SÖYLEDİĞİ
Benim zorlu süreçlerimde bana küçük evliyam derdi annem. Balkonuma ben varken gelip yuva yapan ben yokken kaçan güvercinler sebebiyle de güvercinim derdi. Annem bana GÜVERCİNİM der. Çocukluğumda ibadet ve zikirle balkonda sabahladığımda güvercinler balkona konar onlarla konuşurdum. Zikir ve taatte Allah’a olan yakinliklarina tefekkür eder imrenirdim. Annemde beni böyle görür ve sende benim güvercinimsin derdi. Öyle kaldı. 11-16 yaşları arasında…Annem bunları anlattı da geçmişinde güzel anılar ve hatıralar bıraktıran Allah’a hamdolsun. Rabbim günümüz ve yarınımız hakkında bizden merhametini ve hidayetini esirgemesin…
Aradan yıllar geçti. Nice zorlu yıllar. Geçmeyecek gibi görünen ama akan yıllar. Şimdi annem telefonla beni her aradığında bunca yaşanmışlıktan sonra herkesin hayatına dokunan süreçleri hatırlatır ve şöyle der:
“- Oğlum sen bana Allah(ﷻ)ın lütfusun. Gururumsun. Ben senden razıyım Allah(ﷻ) da senden razı olsun. Benim sadece oğlum değilsin. Sen benim annemsin, babamsın, hocamsın der… “
İşte 10 Ocak 2022 tarihindeki sesli mesajı. Benim için bir şeref madalyası kabilinde olan bu ses kaydını da ekliyorum.
Tüm yaşanan sıkıntıların sonucunda filmin mutlu son sahnesi gibi annemden sürekli bunu duyup dua üzerine dua alabilmek benim için tarifsiz bir mutluluk. Elhamdulillahi Rabbilalemin…
ASKERLİK:
Medrese eğitiminin sonlarında imam-hatip olarak görev almak ve evlilik için talibimiz olan kısmete ermek için annemin teşvikiyle okulu bitirmeden kendim gitip askere başvurdum. Tabi o zaman cübbeli ve takkeliyim . Oy kullanmaya okula gittiğimde arkadan ;HOCA CAMİDE ; diye bağırıyorlardı. Askeri şubeye gidince de ilginç oldu tabi. Helallik almak için eve gittim usuldendir diye. Ne karşılayan var ne de uğurlayan bir garip yetim gibi…
Neyse ki Sedat ÇAYLAK kardeşim, Kamil ÖNDER abi ve Salih DAŞBAŞ abi beni kendi arabalarıyla alıp götürmüşlerdi tâ Ankara Mamak’a kadar. Traş etmişlerdi berberde. Yemek yedirmişlerdi. Biraz harçlık bırakmışlardı ve nizamiyeden uğurlayıp yine İstanbul’a geri dönmüşlerdi. Kimdi bunlar? Akrabam mı? hayır. Sadece Allah(ﷻ) için beni seven birkaç büyük yürekli adamdılar.
2004 Yılında Hava Savunma olarak Ankara Mamak Çavuş Talimgâhına Muhabere olarak devam ettim. 90 Günlük eğitim den ayrılıp 40 küsür günde dağıtıma gidenlerden sadece ben Erzincan 3.Ordu İstihbarat bölüğüne usta birliğine gönderildim. Bir müddet sonra Hizmet birliğine geçişim yapıldı. 15 Aylık askerliğim sürecinde Hizmet birliği yazıcısı ve 3.Ordu Cami imam-hatip’i olarak Erzincan’da askerlik vazifemi yerine getirdim. Acemiliğim revirde, usta birliği psikolojik baskılarda yazıhanede, camide, revirde geçti durdu.
ASKERLİK SONRASI CAMİDE İMAM-HATİPLİK:
Ağustos 2005’te Askerlik dönüşünde birkaç ay Ahmed GÜNDÜZ beyin SAMAHA TUR isimli Hac-Umre firmasında çalıştım. Hemen peşinden Avcılar’da Üniversite Mahallesinde yeni açılmış bir mescitte imam-hatiplik vazifemi sürdürdüm.
Diyanet işleri Başkanlığı’nın İmam-Hatip yeterlilik belgesini kazandıktan sonra İstanbul Fatih’te imam-hatip olarak görev almak için girişimlerde bulundum. O zamanki İstanbul Müftü yardımcısı şimdi Diyanet Vakfı Başkanı olan İlyas Serenli hoca , belgelerimi (özgeçmiş ve diploma-sertifikalar) gördükten sonra kısa bir mülakat imtihanı (Kur’an tilaveti ve ezan) yapmış ve sonrasında Kadıköy Moda camii ilk teklif olarak sunmuştu. (O zamanlar Fatih ‘te bir cami diye ısrar etmiştim. Şimdiki Adnan aklım olsaydı Kadıköy Moda camiinde imam-hatip olarak görev yapmayı kabul ederdim). Sonrasında İl müftülüğüne gittiğimde İlyas Serenli hoca yerine göreve atanan eski Zeytinburnu müftüsü Mehmet Aşık bey, 3 Ay kadar süren diyaloglarım sonrasında Sultan çiftliği ve Bayrampaşa’da 4-5 cami de seçenek sundu. Lakin Fatih’te ısrarcıydım. Atamalar sebebiyle imamlığı bıraktım.
HAC-UMRE REHBERLİĞİNE BAŞLAMAM: 2002-2023
İlk kez bir grubun başında yardımcı hoca olarak Kasım 2002 yılında Ramazan umresinde görev yapmıştım. Avcılar’daki imamlıktan ayrılıp Fatih’te de görev alma işini çözemeyince 2006 Yılı Aralık ayı itibariyle Berat Turizm Hac ve Umre firmasında din görevlisi-tur rehberi olarak başladığım mesleğimi Mart 2019 ‘e kadar sürdürmeye devam ettim.
2019 Mart ayından sonra herhangi bir firmayla anlaşmam olmaksızın rehber hoca olarak görev yapıyorum. Kendilerine itimat ettiğim birkaç firmadan gelen davetlere katılıyor veya müsait olduğumda o firmalardan teklif talep ederek bendeniz grup ilan ediyorum.
Umre programlarımın tüm bilgileri ve detaylar için tıklayınız:
http://www.adnansensoy.com/umre-turlarim/
Hac programlarımın tüm bilgileri ve detayları için ise buraya tıklayınız:
http://www.adnansensoy.com/hac-programlarim/
Kudüs programlarımın tüm bilgileri ve detayları için ise buraya tıklayınız:
http://www.adnansensoy.com/kudus-turlarim/
Şubat 2023 İtibariyle 9 Hac 48 Umre 4 Kudüs turunda din görevlisi olarak görev yaptım. Çocukken evden kaçtığım, gençliğimde sevdasıyla yanıp kavrulduğum, oradan gelen tesbihleri kokladığım, kokularla yattığım yere bu kadar gidip gelmek ne nasip değil mi? Çocukken sohbet verdiğim ortamlarda herkes bir şey istiyordu. Ben Allah(ﷻ) ve Rasulünü(ﷺ), Mekke ve Medine’yi bu kutlu yolu istiyordum. Hoca isteyen hoca, koca isteyen koca buldu. Ben Haremeyn’i istiyordum samimiymişim demek ki ALLAH(ﷻ) nasip etti. İmkansızı imkanlı kılan Allah(ﷻ) yücedir. Kul niyet, gayret , sabır ve şükrü elden bırakmasın yeter ki;
YAZARLIĞA ADIM VE KİTAPLARIM:
Bu yoğun koşturma esnasında radyo dinleyicilerimin ve sohbet meclisi arkadaşlarımın isteğiyle Kurtuluş Nasihatleri isimli ilk eserimi yazdım. 2002 Yılı itibariyle (Temmuz 2020) 38 kitap yazmak nasip oldu. İstanbul Fatih Furkan Kitabevi basım ve yayın işini 2017 yılına kadar sürdürdü. 2017 İtibariyle hiçbir yayınevi ile bağım kalmadı.Bunun üzerine ise tüm dünyada online alınabilecek bir sistemle GOOGLE PLAY üzerinden e-kitap/Dijital satışları gerçekleştirildi.
1-Kurtuluş Nasihatleri -1 (Yayınlandı)
2-Kurtuluş Nasihatleri -2 (Yayınlandı)
3-Kurtuluş Nasihatleri -3 (Yayınlandı)
4-Dinler Arası Diyalog (Yayınlandı)
5-Rasulullah’ın Diliyle Namaz ve Nehir (Yayınlandı)
6-Rabbimin Benden İstediği Tesettür Nedir (Yayınlandı)
7-Kıyamet Alametleri ve Rasulullah’ın Diliyle Kurtuluş Reçeteleri (Yayınlandı)
8-Sevgili’ye Mektup (Yayınlandı)
9-Sevgili’min Duaları (Yayınlandı)
10-Sahabeler ve Günümüze Mesajları (Yayınlandı)
11-Ey Misyonerler Cevap Verin (Yayınlandı)
12-Cennetle Müjdelenenler (Yayınlandı)
13-Siyer-i Nebi (Yayınlandı)
14-Mekke ve Medine’de Okuduğum İlahiler (Yayınlandı)
15-Hz.Muhammed’in Dilinden Ramazan ve Üç Aylar Duaları (Yayınlandı)
16-Allah’a Götüren Sır Nafile Namazlar (Yayınlandı)
17-Tasavvuf; Sevgide Ölümü Tadıp Aşkta Dirilmek (Yayınlandı)
18-Hz.Muhammed Hakkında 1000 Soruya 1000 Cevap (Yayınlandı)
19-Cennet’ül Baki (Medine Mezarlığı) (Yayınlandı)
20-Kudüs Rehberi (Yayınlandı)
21-İmam Nikahı (Dini Nikah) (Yayınlandı)
22-Peygamberimizin Veda Haccı (Yayınlandı)
23-Medine-Mekke Arası 5,5 Saat; Yaratılış Kur’an ve Sünnet Işığında (Yayınlandı)
24-Mus’ab’ul-Hayr ; Hz.Mus’ab b. Umeyr (Yayınlandı)
25-What is İslam ? (İngilizce İslam Nedir mini ilmihal) (Yayınlandı)
26-Şiddet ve Şehvet fanatik Yahudilik ve Hristiyanlık (Yazımda)
27-Ümmetin En Emini; Hz.Ebu Ubeyde b. Cerrah (Yayınlandı)
28-Diyorlar ki (İslam Aleyhine İftiralara Cevaplar) (Yazımda)
29-Kırk Hadis (kısa) (Yazımda)
30-Spermin İyileştirme Etkisi; Sprem Mucizesi (Yazımda)
31-Bir Hocanın NASA Araştırması (Yazımda)
32-Bir Hocanın Birleşmiş Milletler Mektupları (Yazımda)
33-Göz Bebeğindeki Noktadan Uzaydaki Kara Delik (Yazımda)
34-Mekke’den Gelen Meyve (Çocuğu Olmayanlar İçin) (Yayınlandı)
35-Hocam Bize Büyü Mü Yapmışlar? (Yazımda)
36-İhtiyarlar Muhalefet Etti, Gençler Eşlik Etti (Yazımda)
37-Divan-ı Karagumruki (Yazımda)
38-Korona İlmihali (Yayınlandı)
39-Ayasofya-1 Bölüm: Temmuz 2020 (Yayınlandı)
40-Adam ve Ewa; İnsanlık Ailesi (Yazımda)
41-Ayasofya-2 (Bilinmeyenler) (Yayınlandı)
42-BM Ülke İdarecilerine Halka İletişim Önerileri (Yazımda)
43-Neden Peygamberi Sevmek Zorundayız (Yazımda)
44-Umre Rehberi ; Mübarek Bir Sefer Olsa da Gitsem (Yayınlandı)
45-Özlü Sözlerim (Yayınlandı)
46-Uhud Müdafaası; Uhud’u anlamak her şeyi anlamaktır (Yayınlandı)
47-Kur’an’daki Meyve ve Sebzeler (Yayınlandı)
48-Kur’an’ın Bilimsel Mucizeleri (Yazımda)
49-Kur’an’daki Uyku Terapisi (Yazımda)
50-Sanal Cihad ve Yeni Düzen (Yazımda)
51-Hz.Hatice (Bu bir Roman Değil) (Yayınlandı)
52-Playstation Risalesi – Sanaldan Gerçekliğe (Yayınlandı)
53-Kinetik Enerjiden Elektrik Üretimi – Belediyelere Öneriler (Yazımda)
54-ZemZem Suyu Mucizesi (Yazımda)
55-Peygamberimiz Zamanındaki Çarşı ve Pazarlar (Yayınlandı)
56-Bitcoin Risalesi (Yazımda)
57-Hz.Muhammed’in İstanbul’daki Kadem-i Şerifleri (Ayak İzleri) (Yayınlandı)
58-Hz.Muaz b. Cebel ve Rivayet Ettiği Hadisler (Yayınlandı)
59-Kurban Risalesi (Yayınlandı)
KASETLERİM
Her alanda bir hizmet yapabilmek arzu ve hevesiyle 2002 yılında ablalar ve abiler radyo sohbeti cemaatlerimden gelen taleple Unkapanı Çağ kasetçilikten 2 adet sohbet kaseti de çıkartmıştık. 90 dakikalık:
1- Ölüm: sonsuz saadet mi, sonsuz hüsran mı?
2- Hz.Muhammed’in(ﷺ) son anları
DİJİTAL MÜZİK ALBÜMÜ
Spotify , İTunes , Apple başta olmak üzere 40 kadar müzik platformunda 19 eserden oluşan albümü Kasım 2020 ‘de yayına girdi. Bir bu eksikti dediğiniz ne ve nere varsa orada Allah(ﷻ) için olmaya devam ediyorum.
#Spotify de #AdnanŞensoy adıyla sesli ilahi hitap ve dualarımı dinleyebilirsiniz
Sanatçı arama : Adnan Şensoy
SPOTİFY: https://open.spotify.com/artist/13mnY8sSXpfFjvRCiiUN5E
İTUNES: http://itunes.apple.com/album/id/1540755267
APPLE: https://music.apple.com/album/1540755267?app=itunes ;ls=1
TİYATROSAL SAHNE PROGRAMLARIM
Kermesler, konserler, konferanslar vs derken Fatih Feza Kültür salonununda GAFLETTEN KURTULUŞ isimli tiyatro eksenli sohbet programı dahi icra ettim. Baktım ki Haşim AKTEN abim ve Gözyaşı Geceleri gibi değerler var zaten parazite gerek yok dedim ve 3 Yıl sonunda benim bu alanda hizmet etmeme gerek olmadığı kanaatiyle tiyatrosal gösterilerime son verdim. Haşim abi beni her gördüğünde “GENÇ HOCA” der olmadığımda da Ahmet NURULLAHOĞLU abiye sorardı. Manevi dünyamızda onun da etkisi olmuştur hep.
TASAVVUFÎ YÖNDEN ALDIĞIM EĞİTİMİM
Giriş kısmında değinmiştim. Birçok cemaate girip çıktığım, kısmen de olsa dahil olup katıldığım olduğunu kimler vasıtasıyla olduğunu da ifade ederek izah etmiştim. Ruhul Beyan’dı, Ruhul’Furkan’dı, Risale-i Kudisyye’ydi, Risale-i Nur’du, Mektubat-ı Rabbani’ydi, Rübailerdi, İrşad’dı, Misbah’tı derken İlim tahsilinde irfan tahsilini yürekten icra edebilmek ümidiyle tasavvufi eğitimden de Şeyh Bahaeddin Nakşiben’in Hz.Halidi Bağdadi kolundan Halidiyye yolundan son dönem osmanlı müderris ve şeyhlerinden Şeyh Hacı Ali Haydar Ahıskalı efendi hazretlerinin yolunda Müceddid Hacı Mahmud el-Ufi el-Halidi en-Nakşi (ks) efendi hazretlerinden Hâlidi nakşîye müntesip ve Halvetiyye-Ramazâniyye tarikatının Cerrâhiyye kolundan Şeyh Nureddinin el-Cerrahi el-Karagumruki yolundan Hacı Tuğrul Efendiden de muhibbi Cerrahi olarak ve bazen de üveysî olarak müstefid oldum. Hayat tecrübelerin toplam yorumu. Arı gibi her birinden bir polen , ayrı bir vitamin alınca bakış açısı derinleşiyor. Okulda aynı sınıfın ayrı öğretmenleri olur. Her biri kendi alanında eğitir. Öğrenci her birinden objektif fayda arzu ederse nasibi kadarını alır.
ADNAN ŞENSOY KENDİ TV PROGRAMLARI
*Ülke Tv * Kadim Sırların İzinde * Uğur Arslan sunumu ilahiyatçı yazar Adnan Şensoy anlatımıyla her Cumartesi 14.00’de Mayıs 2022 yılından günümüze devam ediyor
*Ülke Tv * Uğur Arslan ile Ülke’de Sahur * ilahiyatçı Adnan Şensoy katılımıyla 2022 Ramazan ayında gerçekleşti.
KATILDIĞIM TV PROGRAMLARI 2006-2023
(TEK BÖLÜM VE UZUN-SEZON HEPSİ LİNKİ AŞAĞIDAKİ YOUTUBE BAĞLANTISIDIR. TIKLAYARAK İZLEYEBİLİRSİNİZ. VEYA İZLEMEK İSTEDİĞİNİZ BÖLÜME TIKLAYABİLİRSİNİZ.)
https://www.youtube.com/playlist?list=PL20C570D065137D24
veya Televizyon Programlarım sayfamı ziyaret edebilirsiniz.
http://www.adnansensoy.com/televizyon-programlarim/
Bazı gazetelere dini konularda mülakat verdim
Haber Türk, Yeni Asya, Yeni Akit, Vakit
Bazı dergilere yazdım
Bazı internet sitelerinde (Haber5, Gözyaşı) yazılar yazdım. NİYAZ DERGİSİ’nde Rasulullah’ın(ﷺ) siyeri başlıklı bir yazı dizisi, Sahabi başlıklı 2.bir yazı dizisi olmak üzere yazılar yazdım. Vuslat Dergisi gibi başka dergilere de çeşitli konularda makale yazdım.
Uzun dönem televizyon programı olarak; 2010-2011 sezonunun tümünde SHOW TV ‘de Siyaset Meydanı isimli programda 7 ay sabit katılımcı yorumcu olarak bulundum
2012 Ramazan ayında KANAL 7’de her akşam iftar saatinde Prof.Dr.Mustafa Karataş’la iftar programın bünyesinde yayınlanan;Tefekkür Saati; Türbeler; konulu programın Ramazan ayı boyunca 1 ay ,29 bölüm vtr çekimlerinde sunucu-yorumculuğunu gerçekleştirdim
Hem günümüze hem de gelecek nesillere büyük bir miras olarak başardığım en nadide çalışmalarımın başında gelen HZ.MUHAMMED(ﷺ) İZİNDE HİCAZ HARİTASI çalışmam 2002 yılından bugüne hala devam ediyordu. Artık Adnan Şensoy haritası adıyla Kudüs ve istanbul dahli birçok yer eklendi.
Online harita linki:
1.alternatif:
https://www.google.com/maps/d/u/0/viewer?mid=1H70Bfo8DRqJCTGNT8PytJe9uSUo ;hl=en_US ;usp=sharing
2.alternatif:
https://www.google.com/maps/d/viewer?mid=1H70Bfo8DRqJCTGNT8PytJe9uSUo&usp=sharing
Yukarıdaki linkler orjinal haritaya yönlendirir.
YOUTUBE’RLİK DÖNEMİ:
2006 Kasım ayından beri YouTube/AdnanSensoy kanalım üzerinden 2800 ‘den fazla Mekke-Medine-Kudüs videolarım başta olmak üzere Tv programlarım, radyo kayıtlarım, gezilerden notlarım, tefekkür videolarım, Kur’an tilavetlerim vb playlistler başlıklarında video hizmete sundum. Hatta tüm Kur’an’ı meal tadında minik bir tefsir tadında yaptığım hatim meal çalışmasını da;
Dünyada İlk Kez Haritalı Online Siyer Hz.Muhammed(ﷺ) ve Evrensel Mesajı
Hz.Peygamber’in(ﷺ) İzinde Hicaz =2002/2023
Kudüs’te Vahyin İzinde
ve daha niceleri var. Sayfama tıkladığınızda listeleri görebileceksiniz. YouTube/AdnanSensoy.
Nacizane bütün çalışmalarımı www.AdnanSensoy.com resmi web sitem üzerinden;insanlığın olur ya bir zerre kadar dahi olsa istifade eder ; temennisiyle web üzerinden istifadesine de sunarak bu alanda da kendimce hizmete youtube, facebook, twitter üzerinden devam ediyorum.
GENEL HAYAT PRENSİBİM:
ALLAH İÇİN İYİ BİR ŞEY YAPMAK , HİÇBİR ŞEY YAPMAMAKTAN HER ZAMAN DAHA İYİDİR.
Bu bağlamda BİRLEŞMİŞ MİLLETLER GENEL SEKRETERİ, ABD BAŞKANI, RUSYA DEVLET BAŞKANI, İNGİLTERE BAŞBAKANI, ALMANYA ŞANSÖLYESİ vb devlet başkanlarına İslam’ın değerleriyle ilgili tavsiye içerikli mektuplar bile gönderdim.
Sayın ilgili devlet liderlerine gönderdiğim ingilizce mektupların türkçesi şu şekildeydi:
Sayın Başkan,
öncelikle başkanlığınızı kutluyorum. Ben istanbul Türkiye’de bir müslüman aydın din adamı Adnan Şensoy. Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
Bazen Allah(ﷻ) insanın gönlüne bazı şeyler yapmasını ilham eder. Ben de sizinle bir iki noktayı paylaşmak istiyorum. Allah(ﷻ) müslümanların tek kutsal kitabı Kur’an’da şöyle buyurur;
“Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir kadından yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi ırklara ve milletlere ayırdık. Allah(ﷻ) katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah(ﷻ) hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır.” (Hucurât Suresi 13. Ayet) Ve yine sevgili Peygamberimiz(ﷺ) şefkat, saygı, adalet ve rahmet peygamberi Hz.Muhammed’in(ﷺ) son büyük veda konuşmasındaki ifadesi şudur: “Ey insanlar! Şunu iyi bilin ki Rabbiniz birdir, atanız da birdir. Arabın Arap olmayana, Arap olmayanın Araba; beyazın siyaha, siyahın beyaza takva (Allah(ﷻ) karşı sorumluluklarını yerine getirme ve O’na saygı gösterme) dışında bir üstünlüğü yoktur…”
Yani farklılıklarımız yaratıcının mutlak bir isteği. Hepimiz tüm insanlar olarak yaratılışta eşiz ve eşitiz. Ancak siyasette, sporda, bilimde, ailede ve hayatın her
alanında olduğu gibi tüm dinler içerisinde de fanatikler her zaman olmuştur ve maalesef olacaktır. Doğru bilgilerle hayatın her alanındaki fanatizmi azaltabilir ve insani değerleri asıl kimliğimiz olarak ön plana çıkarabiliriz.
Allah(ﷻ) Kur’an’da mutlak güç ve varlığın sahibi olarak kendisini tanıtır :
“Ey insanlar! Siz Allah(ﷻ) muhtaçsınız. Allah(ﷻ) ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.” (Fatır/15) buna rağmen inanıp inanmama tercihini kişinin özeline bırakır:
“Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O hâlde, kim tâğûtu tanımayıp Allah(ﷻ) inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” (Bakara / 256) “De ki: “Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”(Kehf / 29) ve kişilerin tercihlerinde peygamberin bile sorumlu olmadığını sadece öğüt vermekten sorumlu olduğunu anlatır.
“Artık sen öğüt ver! Sen ancak bir öğüt vericisin.Sen, onlar üzerinde bir zorba değilsin.”(Gaşiye/21-22). Birçok ayette ey insanlar diye tüm insanları Kur’an perspektifinden tüm kainatı ve varlık alemini düşünmeye teşvik edip hala düşünmeyecekler mi (Nisâ / 82 ) diyerek akıllarını kaynağı belirsiz kişi ve oluşumların çıkarlarına ipotek vermemelerini telkin eder. :
“Hâlâ Kur’an’ı düşünüp anlamaya çalışmıyorlar mı? Eğer o, Allah(ﷻ)tan başkası tarafından (indirilmiş) olsaydı, mutlaka onda birçok çelişki bulurlardı.”
Allah(ﷻ) Kur’an’da kendisini tüm alemlerin çok merhametli ve çok esirgeyen ilahı olarak tanıtır. Hz.Muhammed’i(ﷺ) de tüm alemlere merhamet ve esenlik vesilesi olsun diye gönderildiğini anlatır.
Müslüman toplumlar olarak Kur’an’dan ve Peygamberin(ﷺ) yaşadığı, temsil ve tebliğ ettiği İSLAM’dan uzak kaldığımız bir gerçek. Şuanda İslam ile şiddeti bir arada gösterme çabasında bulunan tüm örgütler İslam’dan uzaktır. Çünkü bu oluşumların inanç kaynağı Allah’ın sözü Kur’an ve Hz.Muhammed(ﷺ) değil, kişisel kendi kanaat ve yorumlarıdır.
Değerli vaktinizi daha fazla almamak adına şu ayetteki gibi “bir masumun öldürülmesini tüm insanlığın öldürülmesi gibi günah sayan , bir insanı kurtaranı ise tüm insanların hayatını kurtarmış gibi değerli kılan”(Mâide / 32 ) İslam’ın adalet, sevgi, merhamet, hoşgörü, barış ve esenlik dini olduğunu ifade etmek isterim.
Bu bağlamda İslam adına veya ortak insani değerler adına katkıda bulunabileceğim, bir gönüllü danışmanlık hizmetim olabilecek olursa her zaman yardıma hazır olduğumu arz ederim.
Saygılarımla
Adnan Şensoy
İlahiyatçı, Yazar,Müslüman din adamı, düşünür (mütefekkir), tv-radyo
programcısı
BU BAĞLAMDA NASA ASTRONOT PROGRAMI İÇİN NASA İLE YAZIŞMALARIM DA OLDU
EĞİTİM :ÜNİVERSİTELER VE DİĞER:
KURS:
1- KLASİK MEDRESE (İSMAİLAĞA RAMAZAN BALIM MEDRESESİ): 2002 İSTANBUL G.O.P.
2- DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI: İMAM-HATİP YETERLİLİK BELGESİ 2006
LİSE:
1- SÜLEYMAN NAZİF ANADOLU LİSESİ FEN BÖLÜMÜ İSTANBUL AVCILAR
2- RTE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ İSTANBUL FATİH
ÜNİVERSİTE:
1- ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ : 2002 (1.ÜNİVERSİTE MEZUN)
2- HOLLANDA ROTTERDAM İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ UZAKTAN EĞİTİM: 2013 (ÜNİVERSİTE TERK)
3- ANADOLU ÜNİVERSİTESİ KAMU YÖNETİMİ LİSANS : 2015 (2.ÜNİVERSİTE MEZUN)
4- KAPADOKYA ÜNİVERSİTESİ TURİST REHBERLİĞİ TEZSİZ (BİTİRİP GEÇİŞ TEZLİ)
5- KAPADOKYA ÜNİVERSİTESİ TURİST REHBERLİĞİ TEZLİ YÜKSEK LİSANS (MEZUN)
6- ANADOLU ÜNİVERSİTESİ TARİH (DEVAM)
7- ANADOLU ÜNİVERSİTESİ KARAKTER VE DEĞER EĞİTİMİ YÜKSEK LİSANS (KABUL BEKLENİYOR)
8- İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İSLAM İKTİSADI VE FİNANSI YÜKSEK LİSANS (KABUL BEKLENİYOR)
SERTİFİKALARIM
1-TAEKWON-DO (VAHYETTİN YILDIRIM SPOR OKULU) : 1.DAN (SİYAH KEMER)
2-TÜRSAB (TÜRKİYE SEYAHAT ACENTALARI BİRLİĞİ) ARAPÇA 2013 ENFORMASYON BELGESİ
3-ARAPÇA – A1: SERTİFİKA İSMEK
4-ARAPÇA – A2: SERTİFİKA İSMEK
5-İNGİLİZCE – A1: SERTİFİKA İSMEK
6-İNGİLİZCE – A2: SERTİFİKA İSMEK
7-LİDERLİK : SERTİFİKA İSMEK
8-DİKSİYON : SERTİFİKA İSMEK
9-CAMTASIA 2019 KULLANIMI: SERTİFİKA İSMEK
10-DÜĞME DİKİMİ VE İLİK AÇMA TEKNİKLERİ : SERTİFİKA İSMEK
11-BTCE AVRUPA DİL PORTFOLYESİ : SERTİFİKA İSMEK
12-YOUTUBE : KANALINIZI BİR MARKA HALİNE GETİRME SERTİFİKASI
13-SANAT TARİHİ UZMANLIĞI SERTİFİKA PROGRAMI : ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
14-İKNA’NIN SIRLARI : (BTK) Akademi (katılım)
15-TEMEL İLK YARDIM BİLGİSİ : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
16-OSMANLICA TÜRKÇESİNE GİRİŞ : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
17-PROTOKOL KURALLARI : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
18-YÖNETSEL KARAR VERME : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
19-BEDEN DİLİNİ DOĞRU KULLANMAK VE ETKİLİ KONUŞMAK : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
20-OYUNLAR TEORİSİNE GİRİŞ : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
21-DOĞAL ECZANE : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
22-SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN DOĞRU BESLENME VE FARKINDALIK : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
23-ETKİLİ ZAMAN YÖNETİMİ : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
24-KORONAVİRÜSLER : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
25-SOSYAL AĞ ANALİZİ : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
26-SEYAHAT SATIN ALMANIN PÜF NOKTALARI : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
27-İNGİLİZCE ÖĞRENENLER İÇİN TELAFFUZ : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
28-AİLE YAPISI VE İLİŞKİLERİ : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
29-ZEYBEK ÖĞRENİYORUM -1 : AKADEMA ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
30-MANEVİ REHBERLİK VE DEĞERLER EĞİTİMİ : İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ SERTİFİKA
31-HAYVAN SAHİBİ OLMANIN SORUMLULUKLARI : SERTİFİKA İSMEK
32-TEMEL MASAJ TEKNİKLERİ : SERTİFİKA İSMEK
33-İLK YARDIM BİLİNÇLENDİRME EĞİTİMİ : SERTİFİKA İSMEK
34-DİJİTAL İLETİŞİM VE ETKİLEŞİM UYGULAMALARI : SERTİFİKA İSMEK
35-ÇEVİRİM İÇİ AJANDA UYGULAMASI : GOOGLE KEEP KULLANIMI : SERTİFİKA İSMEK
36-ÇEVİRİM İÇİ TOPLANTI UYGULAMASI : MICROSOFT TEAMS KULLANIMI : SERTİFİKA İSMEK
37-ÇEVİRİM İÇİ TOPLANTI UYGULAMASI : SKYPE KULLANIMI : SERTİFİKA İSMEK
38-MÜZAKERE BECERİLERİ : (BTK) Akademi (katılım)
39-KOÇLUK : (BTK) Akademi (katılım)
40-DİLEKÇE YAZIM KILAVUZU EĞİTİMİ : SERTİFİKA İSMEK
41-KAHVENİN YOLCULUĞU VE KAHVE YAPIM TEKNİKLERİ : SERTİFİKA İSMEK
42-ENDONEZCE A-1 : ENDONEZYA KONSOLOSLUĞU İSTANBUL
43-TEMEL ANLATICILIK EĞİTİMİ : SERTİFİKA İSMEK
44-SAÇ ÖRME TEKNİKLERİ : SERTİFİKA İSMEK
45-OVERLOK MAKİNASI KULLANIMI : SERTİFİKA İSMEK
46-GİYİMDE ÜTÜLEME TEKNİKLERİ : SERTİFİKA İSMEK
47-EKİP LİDERLİĞİ : (BTK) Akademi (katılım)
48-KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELE : (BTK) Akademi (katılım)
49-STRATEJİK DÜŞÜNME : (BTK) Akademi (katılım)
50-GÜZEL KONUŞMAYA HAZIRLIK : İSMEK
51-İÇSEL LİDERLİK : İSMEK (katılım)
52-BİREY VE AİLELER İÇİN AFET BİLİNCİ EĞİTİMİ PROGRAMI : AFAD
53-AFET RİSKLERİNİ AZALTMA PROGRAMI : AFAD
54-ÇAĞRI MERKEZİ ÇALIŞANLARI İÇİN STRES YÖNETİMİ: İSMEK
55- AFETLER VE KORUNMA BİLİNCİ EĞİTİMİ : KIZILAY
56- BAYRAM TATLILARI : İSMEK
57- ÇAY KÜLTÜRÜ VE DEMLEME TEKNİKLERİ: İSMEK
58- ETKİLİ PROBLEM ÇÖZMEK TEKNİKLERİ: İSMEK
59- GÜZEL KONUŞMA TEKNİĞİ: İSMEK
60- KAMERA OYUNCULUĞU – KONUŞMA SANATI TEKNİĞİ: İSMEK
61- ZAMAN VE STRES YÖNETİMİ: İSMEK
62- SIRA DIŞI REHBERLİK: İSMEK
63- PARADOKS VE SONSUZLUK (Paradox and Infinity): M.I.T
64- BEYİNLER VE MAKİNALAR (Minds and Machines): M.I.T
65- PARAMI YÖNETEBİLİYORUM: AKADEMA
66- TÜRK KAHVESİ KEŞFİ VE YAPIMI: İSMEK
67- ŞİİR SANATI: AKADEMA
68- KUTSAL KİTAPLARI ARACILIĞIYLA İSLAM (Islam Through Its Scriptures) : HARVARDX
– AFAD: Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı
– AKADEMA: kısaca KAÇED ya da dünya da tanınan adıyla MOOCs (Massive Open Online Courses)
– BTK: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Akademisi
– İSMEK: İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitimi Kursları
– KIZILAY: Türk Kızılayı
– M.I.T: Massachusetts Institute of Technology
– HARVARDX: Harvard University (İlahiyat Okulu)
YABANCI DİLLERİM:
1-Arapça : B2 (İsmek)
2-İngilizce : B1 (İsmek)
3-İspanyolca : A1 (Busuu)
4-İtalyanca : A1 (Busuu)
5-Endonezca : A1 (Endonezya İstanbul Konsolosluğu)
6-Almanca : A1 (Busuu)
7-Rusca: A1 (Busuu)
8-Fransızca: A1 (Busuu)
ÜYESİ OLDUĞUM BAZI DERNEKLER:
1-İSLAM TARİHÇİLERİ DERNEĞİ (01/07/2014)
2-YENİ NESİL DERNEĞİ (21/03/2012)
GÖNÜLLÜSÜ OLDUĞUM BAZI KURUMLAR
1-TÜRKİYE DİYANET VAKFI (2016) BAĞIŞÇISI ; GÖNÜLLÜSÜ
2-TÜRK KIZILAYI (2008) BAĞIŞÇISI ; GÖNÜLLÜSÜ
3-AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) (2018) BAĞIŞÇISI ; GÖNÜLLÜSÜ
4-TSK MEHMETÇİK VAKFI (2018) BAĞIŞÇISI
5-T.C. TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI (2020) FİDAN BAĞIŞÇISI
6-İHH (İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Vakfı ) (2008) BAĞIŞÇISI ; GÖNÜLLÜSÜ
7-LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) (2019) Bağışçısı& Gönüllüsü
8-TEMA (Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı) (2020) FİDAN Bağışçısı& Gönüllüsü
9-ÇEKUD (çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği) (2018) Bağışçısı& Gönüllüsü
10-YEŞİLAY (2019) Bağışçısı& Gönüllüsü
11-MİRASIMIZ (Kudüs ve civarındaki Osmanlı mirasını koruma ve yaşatma derneği) (2017) Bağışçısı
12-AHBAP DERNEĞİ (2019) ÜYESİ Bağışçısı
13- Hürrem Çavuş İnsani Dayanışma Rehberlik Araştırma ve Kültür Derneği (2016) Bağışçısı& Gönüllüsü
14-UMUDA KOŞANLAR DERNEĞİ (2023) Bağışçısı & Gönüllüsü
HZ.MUHAMMED’İN(ﷺ) DAMADIYIM :
SEYYİD AHMED EL-BEDEVİ EL-HÜSEYNİ SOYU İLE EVLİLİK VE ÇOCUKLAR
Evet başlık şu şekilde. Eşim Atiye hanım baba tarafından Sevgili Peygamberimizin(ﷺ) soyundan geliyorlar. Medine’den soyu Mısır’a geçmiş meşhur veli zat Seyyid Ahmed el-Bedevi’nin kolundan. O yüzden Mısır’dan Siirt’e yerleştiklerinde lakapları Seyyid ile başlayıp el-Bedevi diye bitmiş. Kayınpederim merhum Hacı Bekir GÜLMEK el-Bedevi el-Hüseyni’nin dedeleri Osmanlı döneminde Şeyhülislamlık’ta bulunan Nakibuleşraf defterlerinde listesi tutulan seyyidlerdenmiş. Eski dönemlerde “Biz ehli beytiz. Peygamberimiz Hz.Muhammed’in(ﷺ) soyundan geliyoruz diye” gezerek halkın bu hassas dini duygularını istismar edenler varmış. Gerçi bu zamanda da var. Ben Peygamberimizin(ﷺ) soyundan geliyorum diyen bir çok kişiye denk geldim. Şecereniz var mı dedim. Yok dedi ama öyle demiş arkadaşı veya akrabası vs hepsi. Halbuki Veda Haccında Peygamberimiz(ﷺ) kişi kendi soyundan başka bir soya kendini nispet ederse telin olunur buyurmuştur (Buharî, Faraiz, 29; Müslim, İman, 112,114,115). Yani eğer nesebin O’na bağlı değilse üzülme yolun O’na bağlı olsun yeterlidir. Lakin yok rüyada gördüm öyle dediler, yok mahallede öyle diyorlar vs diye elinde delil belge olmadan Peygamberimize(ﷺ) bağ kurmaya çalışıp O’nun kınadığını yapmak olmaz.
Kayınpederim gibi elinde şeceresi olana denk gelmedim. Osmanlı döneminde işte bu Nakibuleşraflık kurumunda seyiddler en büyük seyyid tarafından defterde işlenir böylece istismarın önüne geçildiği gibi Rasuluallah’ın(ﷺ) nesline de saygı gösterilmiş. Misal ilimle uğraşmaları siyasete muhtaç olmamaları için vergiden muafiyetler olmuş, maaşlar bağlanmış aman ilimle meşgul olsunlar Rasulullah’ın(ﷺ) emaneti onlar denilmiş. Malum Peygamberimizin(ﷺ) soyu kızı Hz.Fatıma’dan gelmiştir. Hz.Ali ehli beytten değildir. Ama Rasulullah’ın(ﷺ) damadı ve amca oğludur. Ben de bu gibiyim. Soydan gelmek ayrı bir heyecan ve şereftir elbet ama aslolan O’nun(ﷺ) yolunda olmaktır. Lakin soyda olan genelde yolda da olur. Bu güzel nimet hamdolsun. Böylece hanım vesilesiyle ben de Rasulullah’a(ﷺ) damat olma şerefine ermiş oluyorum. Akrabalık inkar edilemez bir bağdır. Bu bağı Kur’an ve sünnet ile Rasulullah(ﷺ) öğretmiştir. Bu sayede çocuklarım da anne tarafından Hz.Muhammed’in(ﷺ) soyundan gelen ehli beyt oluyorlar, benim yani baba tarafından ise Türk oluyorlar. Soyu da yolu da mübarek olsun. İşte o Osmanlı dönemi Hz.Muhammed’in(ﷺ) soyundan gelmeyi onaylayan şecere ve ahitname ile kimlik güncel kartı:
Muhterem kayınpederim merhum Seyyid Hacı Bekir GÜLMEK El-Bedevi El-Hüseyni’nin dedelerine verilen Hz.Peygamber’in(ﷺ) soyundan gelenlere Şeyhulislamlığa bağlı Nakibuleşraflık’tan verilen Padişah fermanlı Seyyid’lik Şeceresinin aslı.
Kayınpederim Seyyid Hacı Bekir Gülmek 19 Mayıs Pazarı 20 Mayıs 2024 pazartesiye bağlayan gece yarısı 23.00 civarı vefat etti. Allah rahmet eylesin. Ruhuna ve ervahı abayı ecdadına el-Fatiha
Rabbimﷻ kayınpederim merhum Hacı Bekir GÜLMEK El-Bedevi El-Hüseyni’den razı olsun. Nasıl ki dedesi Rasulullahﷺ, Hz.Ali kızı Hz.Fatıma ile evleneceğinde kimsesizdi, maddi gücü yoktu, makamı rütbesi yoktu buna rağmen Hz.Ali’yi incitmeden desteğini esirgemeden bu evliliği tesis etmişse muhterem kayınpederim merhum Seyyid Hacı Bekir GÜLMEK El-Bedevi El-Hüseyni’de aynen bana öyle yaptı. Hiçbir şart koşmadı, hiçbir şey beklemedi, hiç ses etmedi, sadece kolaylaştırdı ve yardımcı oldu. 9 Evladı vardı. Atiye hanım ailenin tek kızıydı diğer 8 çocuğu erkekti. Beni 10. evladı gibi gördü bunu hissettirdi. Medresede kaldığımda yer döşeğimin olmadığını görünce gidip almış o kadar mesafe yürüyüp bana yer döşeği alarak getirmişti. Allah(ﷻ) da O’ndan ve kayın validem Mesude hanım ile kayınbiraderlerimden razı olsun. Ayrıca tüm el-bedevi el-hüseyni sülalesinden de hep saygı ve hürmetlerini gördüm.
İstanbul Fatih ‘te ikamet ediyorum. Sevgili Peygamberimiz’in (ﷺ) torunu Hz.Hüseyin’in (ra) neslinden, Seyyid Ahmed Bedevi’nin (ks) Siirt Halenze’li Ehl-i Beyt-i Rasulallah’tan Gülmek ailesinin kerimesi ile evli ve Rumeysa’nın, Hayrunnisa’nın ve Mariye Zehra’nın babasıyım.
Mekke’de eşimin doğum gününde yazdığım bir tebrik yazısı vardı her yıl onu minik eklemelerle tekrar tekrar paylaşıyorum. Çok beğenildi hem eşim hem de takipçilerim tarafından ilham olması için buraya da ekliyorum:
İYİ Kİ DOĞDUN EŞİM…
Rabbime hamdolsun ki doğdun. Her 1 Eylül olduğunda ayrı bir şükür secdesi ve dua hâli yüreğimde inkişaf eder. Senin doğum günün olduğu için ey Rasulullahﷺ’ın kızı Atiye’cim. Dışarıdakiler anlamaz ravda-i mutahhara teşbihindeki hanemizi. Bir ben bir sen bir evlatlarımız birde ALLAHﷻ bilir. Rad süresinin 23-24 dilime pelesenk olan ve sık sık sana okuduğum ayetleriyle inşâAllah ebedi cennette de sirayet edecek yuvamız için hamdolsun:
“Bu sonuç da Adn cennetleridir. Atalarından, eşlerinden ve çocuklarından iyi olanlarla beraber oraya girerler. Melekler de her bir kapıdan yanlarına girerler (ve şöyle derler):”Sabretmenize karşılık selam sizlere. Dünya yurdunun sonucu (olan cennet) ne güzeldir!”
Varoluşumun Havva’sı, Nefesimin Asiye’si, Dualarımın Hacer’i, Endişemin Sare’si, Hayalimin Rahel’i, Sabrımın Rahime’si, Umutlarımın Meryem’i, Evimin Hatice’si, Cefalarımın Sevde’si, Yüreğimin Aişe’si, Soframın Hafsa’sı, Yalnızlığımın Ümmü Habibe’si, Fedakarlığımın Ümmü Seleme’si, Rızkımın Zeyneb’i, Karanlık günümün Meymune’si, Şükürlerimin Cüveyriye’si, Hedeflerimin Safiye’si, Kederlerimin Mariye’si, Güvenliğimin Ümmü Ümare Nesibe’si, Gözyaşımın Ümmü Süleymn Rümeysa’sı, Cesaretimin Safiye’si, Sırlarımın Ümmü Eymen’i, Neslimin Fatıma’sı, Benim ardımın Ümmür Zerr’i…
Rumeysa’m, Hayrunnisa’m ve Mâriye Zehra’mın annesi, hayatımın incisisin. Seninle ve çocuklarımla hayatı Lutfeden ALLAHﷻ yalvarıyorum ki:
Tüm ailelerin huzur ve mutluluğunu en az bizimki kadar leziz, huzurlu ve neşeli eylesin.
Siz iyiki varsınız.İyi ki benimlesiniz.Hamd seni ve kızlarımı bana ihsan edene ALLAHﷻa. Sizi Rabbim için çok seviyorum.
Kıymetlin #AdnanŞensoy
HEDEFİM, GAYEM VE AMACIM –
MİSYON-VİZYON VE AKSİYONUM
Sayısız, sınırsız ve tarifsiz nimetlerinden dolayı Rabbim karşısında mahcubum. Ve yalnızca O’nun rızasını ve tüm insanlığın selametini temenni ediyorum. Başka hiçbir hesabım, hiçbir beklentim, hiçbir planım, hiçbir bağlantım yok. Neden böyle açıkladım tarihçeyi hayatımdan pasajlar. Ardımızdan birilerine feyz olur belki diye. Ben çocukluğumdan beri YOLCU hadisindeki gibi yaşıyorum. Kendimi bildim bileli gaflete düştüğüm anlar hariç. Söylenenler var, uzamasın diye kısılanlar var. Özetle geçmişimize hamdolsun. Geleceğimiz hayrolsun. Bugünlerimiz affolsun. Her insanın kendi hayatında inişli, çıkışlı, boşluğa düştüğü zamanlar olur ve olmuştur. Ne var ki biz hep O’na güvendik, O’na yöneldik. Bu sebeple sitemizin ana sayfasına şöyle ilan ettik:
Hz.Muhammed’in(ﷺ) kutlu izine talip sâde bir kul, Adnan Şensoy’un sitesindesiniz
VASİYETİM
ÖLÜM BU NE ZAMAN GELECEĞİ BELLİ OLMAZ. BEN DE GÖRDÜĞÜM BİRKAÇ RÜYANIN ETKİSİYLE HER GÜN BENDE KENDİMİ YOKLAR VE HESABA ÇEKERİM DİYE SON TAVSİYE VE VASİYETLERİMİ ŞİMDİDEN YAZAYIM İSTEDİM:
SON TAVSİYELERİM:
“ Kur’an ve sünnetteki tüm Peygamberlerin ve Salihlerin vasiyetidir son sözlerim:
Gizli ve açık her yer ve durumda; Allah’a(ﷻ) karşı gelmekten sakının.
Kur’an-Hadis-Siyer-Fıkıh her gün yatmadan önce tamamlamanız gereken virdiniz (vazifeniz) olsun. Kulların yargılama (ön yargı-eleştiri) ve yadırgamalarından (haksız ithamlarından) Allah(ﷻ)a iltica edin ve asla hayır niyetiyle yüklü hiç bir şey için Allah’tan ümit kesmeyin. ALLAH(ﷻ) ne güzel dosttur, RASULULLAH(ﷺ) ne güzel rehberdir. Kurtuluş ve saadet ise yalnız budur.
Şahit olun:
bendeniz ömrüm boyunca gece-gündüz gayret ettim.
Yapabildiğim kadarıyla ömrümü Allah’a(ﷻ) hibe ve kurban sundum. Seyrü seferim, azmu cezmim, yegane gayretim daim buydu.
Rabbim Allah(ﷻ);
amellerimizdeki kusura rağmen niyetimizdeki aşk, ihlas, ihsan, irfan hatırına mahşer günü Hz.Muhammed(ﷺ) ve özlem duyduğumuz Ricalullah ile livailhamd’da haşretsin hepimizi
VASİYETİM (Maddi ve manevi külfet olmaz ise):
Aileme;
Türkiye’de vefat edersem ilk gün bekletin cenazemi ev veya başka mahalde. Hem üzerinde hakkım olanlar, hem de üzerimde hakkı olanlar bilsin ve duysun ki vefatımı belki katılırlar son vazifeye.
Web sitem, sosyal medyam, cep telefonumdakilere sms ile bilgi veriniz
Katıldığım TV İhbar hatlarına ve radyo sohbetleri yaptığım radyolara bilgi veriniz.
İmkan dahilinde Malum 3-5 gazeteye ilan çekiniz.
Bu bir günlük bekleme ile Hem bu bir günlük içinde benimle ölümü ve dünyanın faniliğini hatırlarlar. İlk namaz vaktinde mezara bırakılıp unutulanlardan olmayız en azından. Bir gün bir gündür.
AYASOFYA-İ KEBİR CAMİ ŞERİFİNDE cenaze namazım eda edilsin. Mekke’deki bir grup arkadaşım Mescid-i Haram’da Kabe’de makam-ı ibrahim’in arkasında, Medine’deki bir grup arkadaşım Mescid-i Nebi’de Ravzada, Kudüs’teki bir grup arkadaşım ruhlar Mescid-i Aksa’daki kubbetussahra altındaki ruhlar mağarasında gıyabi cenaze namazımı kılsınlar.
Mümkünse Ayasofya-i Kebir Cami Şerifi mezarlığının minicikte olsa haziresine, olmazsa Fatih Cami haziresine, o da olmazsa Sultan 2. Mahmud Sultan Abdulaziz ve Sultan 2.Abdulhamid mezarlığı haziresine, o da olmazsa Edirnekapı Mihrimah Sultan Cami haziresine, hiçbiri olmazsa Edirnekapı mezarlığına veya Eyüp Sultan mezarlığına değilse nasip olan bir yere defnimiz olsun
Mezar taşım üzerindeki yazı bu sayfadaki resimdeki gibi olsun. Ama mermerinin sağı solu süs vs olmasın. Mezarımın üstüne gül fidanı, zeytin fidanı, ıhlamur fidanı vs dikene şimdiden duacıyız
Mutlaka okuduğum Kur’an’larımdan bir Kur’an kefenimin içine konulsun. Ben hocayım kimse yorum yapmasın. Hükmü de ahkamı da biliriz. Adağım var Rabbime, vaadi var kuluna. İlişmeyin ricamı yerine getiriniz
Kefen olarak 2002 den beri Hac ve umrelerimde giydiğim ve evde sakladığım 5 ihramım kefen olarak giydirilsin
Olur da Medine’de vefat edersem kimse ilişmesin. Orada bırakın. Türkiye’ye getirmeye çalışmayın. Memleketten dua edersiniz.
DOSTLARA;
Tavsiye ve nasihatlerim hep çıkarsız ve dostçaydı size. Hayatımda hiç kimseye menfaat beklentisiyle kelam etmedim. Adnan hoca olmanın sorumluluğunu Adnan olmanın zafiyetlerinin hep önünde tuttum. Sevdiğimde Allah(ﷻ) için sevdim, kırıldığımda Allah(ﷻ) için merhametten dolayı kırıldım, gücendim. Hiç kimsenin arkasından konuşmadım, unutmadığım sürece konuşturmadım. Bana sorulan sorular da bile ismen kimse hakkında konuşmamayı tercih ettim. Bilerek ve kasten kimseyi incitmedim. Kasten bir kusura batmadım. Mahşerin açık meydanında Allah(ﷻ) şahit olarak yetecektir. İnşaallah bu ölüm ile düşünürsünüz üzerinde. Elbet bir gün iyi dostlarla Kur’an müjdesiyle livailhamd sancağında buluşur , mizanda karşılaşır ve inşaallah kevserde buluşup sırattan cennete rücu ederken karşılaşırız.
EMEK VERDİĞİMİZ MEKANLARA;
Sohbetlerimiz, kitaplarımız, sözlerimiz ve yazılarımız devam ederse sadaka-i cariyemiz olur şükran duyarız duacıyız.
Herkese:
Adnan ölür kendi kıyameti kopar. Birgün sizinde kıyametiniz kopar sonra tüm dünyanın kıyameti kopar. Unutmayın. Her gelecek yakındır. Gülün eğlenin helal dairede neşelenin, çünkü dünyada müminindir, ahirette…
ŞİMDİ BEN BUNA BAKARIM HERGÜN HAYATTAYKEN,
SİZDE ARDIMDAN BAKARSINIZ BEN MEMATTEYKEN
“ TEK KİŞİ OLSANIZ BİLE YÜRÜYECEKSİNİZ ”
Fatih demek; fethi gerçekleştiren kişi demektir. Fetih demek; Hz.Adem(ﷺ) Babamızdan – peygamberimizden, Hz.Muhammed’e(ﷺ) kadar devam eden ve kemale erip tamamlanan islam dinini mekanlara, makamlara, kişilere, gönüllere, asırlara, zamanlara yaymak demektir. “Yeni Fetihlerin Sancaktarı olarak hizmete başlayacaksınız. “
BENDEN SİZE HATIRA RÜYALAR:
CAMİ RÜYASI
2001 Yılındaki sohbet ajandama kaydettiğim notlarımdan bazılarını buldum. Onları o ihlas ve samimiyet yüküyle sizlere de arz ediyorum:
NASIL TEKNİK DESTEK VEREBİLİRİM?
Tüm çalışmalarımı herhangi bir ücret talep etmeden yapıyorum ve ücretsiz paylaşıyorum. Videolarımdan, kitaplarıma, radyo programlarından vs katılımlara…
SONUÇ:
Adnan Şensoy olarak ben tek kişiyim. Bir din gönüllüsüyüm. Gönül insanı olmaya, erdemi yüceltmeye, yüce gönüllülük sergilemeye, tebliğ ile temsili yüklenmeye gayret ediyorum. Sitemde dediğim gibi SADE BİR KUL olarak tek kişi gayret ediyorum. Tüm çalışmalarımı kendi kısıtlı imkanlarımla ve yine tek başıma yapıyorum. Ve son nefesime kadar karşılığını Allah(ﷻ)tan umarak yapmaya devam edeceğim.
Allah(ﷻ) niyetlerimize ve gayretlerimize merhamet etsin ve bizleri sevgisiyle onurlandırsın.